Sunday, 23 May 2010

Hey there :)
I'm Duygu as you know :P
It has been almost 2 years and we're almost done our project.We studied so much in this project. First Blackpool sixth form Collage came Izmir and after that Kipa Lisesi went to Blackpool . I had fun there and i loved everything . I studied on english long long long time and finally i had make practise ( i know it still bad hehe :) I met new students ,saw colage rules , out rules and weather .
Anyway i can't tell anything with my bad english . I just wanna tell you all ; This project teached me everything.Thank you I WILL MISS YOU ALL :)


' Duygu

Saturday, 6 March 2010

Hapsolmuş metan gazı atmosfere sızmaya başladı!

Kuzey Buz Denizi olarak da tanıdığımız Arktik Okyanus'un geniş bir bölgesinin donmuş tabanında delikler oluştuğu ve deniz tabanında hapsolmuş metanın ürkütücü miktarlarda atmosfere sızmaya başladığı açıklandı. Uzmanlar, Doğu Sibirya Arktik Sahanlığı diye adlandırılan sığ taban bölgesi altındaki metan konsantrasyonunun çok küçük bir oranının bile atmosfere karışmasının, ani bir iklim değişimini tetikleyebileceği uyarısını yapıyorlar.
Jeolog ve iklimbilimcilerin korkusu iki nedene dayanıyor. Birincisi bölgede sürekli don halinde bulunan deniz tabanına gömülü metan rezervlerinin büyüklüğü. İkincisiyse, metanın yaşadığımız küresel ısınmadan sorumlu tuttuğumuz karbondiyoksitten 30 kat daha etkili bir sera gazı olması.
NTV'nin haberine göre; Çalışmalarını Alaska Fairbanks Üniversitesi'nde sürdüren Rus bilimciler Natalia Shakhova ve İgor Semilotov, Doğu Sibirya Arktik Sahanlığı'ndan sızan metanın, Dünyanın tüm okyanuslarından çıkan metan miktarına eş olduğu uyarısında bulundular.
Dünyanın jeolojik geçmişindeki soğuk dönemlerde atmosferdeki metan içeriğinin milyonda 0,3 – 0,4, sıcak dönemlerdeyse milyonda 0.6 – 0.7 olduğunu kaydeden araştırmacılar, bugünse Arktik bölgedeki metan konsantrasyonunun milyonda 1.85 değerine vardığına dikkat çekiyorlar.
Shakhova ve Semilotov, bölgedeki sığ metan hidrat yataklarında hapsolmuş olduğu düşünülen metan gazının yalnızca yüzde 1'inin bile salınması halinde Dünya atmosferindeki metan miktarının 3-4 kat artacağını vurguluyorlar. Bu da yavaş seyreden küresel ısınmanın hızla bir iklim değişimine dönüşmesi anlamına geliyor.
Araştırmacıların Science dergisinde yayımladıkları bulgulara göre bölgedeki kıta sahanlığının bazı bölgelerinde metan çıkışı yazın ortalamanın 400, kışınsa 1400 kat üzerine çıkıyor.
Doğu Sibirya Arktik Sahanlığı, 50 metre ya da daha sığ derinliklerde sürekli don (permafrost) durumda toplam 2 milyon kilometrekare bir alanı kaplıyor. Çalışmalarda donmuş tabanın çözülmeye başladığı ve 100'den fazla deliğin oluştuğu görülmüş. Dar bir şerit halinde uzanan kıta sahanlığının sığlığı, tehlikenin artmasına neden oluyor. Çünkü derinlerdeki deniz tabanında ortaya çıkan metan gazı, yüzeye çıkıncaya kadar oksitlenerek karbondioksite dönüşüyor. Sığ yerlerden çıkan metansa, oksitlenmeye vakit bulamadan atmosfere karışıyor. Araştırmacılar, oluşan metan bacalarından çıkan metanın suda erimekle kalmayıp baloncuklar halinde yüzeye yükselerek doğrudan atmosfere çıktığını belirtiyorlar.
05.03.2010

Tuesday, 22 December 2009

İklim değişikliğini durdurmaya yönelik bir anlaşma Kopenhag'dan çıkmadı‏,

http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa.php?KartNo=54454
Şahin: 'Kopenhag'da ortaya çıkan anlaşma, aslında bir anlaşamama belgesi' [Sesonline] Ada ülkeleri adına konuşan Cabo Verde delegesi şöyle demişti Kopenhag’daki bir basın toplantısında. “Biz buradan işe yarar bir anlaşma elde etmeden gidersek çocuklarımızın yüzüne nasıl bakarız. Bu bizim için ölüm kalım meselesi.” “Asıl mesele Batı’nın küresel ısınmadaki tarihsel sorumluluğunu ve bu sorumluluğun getirdiği yükümlülükleri üstlenmekte gönülsüz oluşu”. “Küresel ısınmaya sanayileşmiş zengin ülkeler yol açtı, fosil yakıtlarla büyük bir zenginlik yarattılar, şimdi bunun bedelini küresel ısınmada bir kabahati olmayan yoksul ülkeler ödüyor. O halde tamir için ve doğan bu iklim borcu için gereken bedeli zengin ülkeler ödemeli...” [COP-15 İklim Zirvesi'ndeki gelişmeleri, özel haberleriyle sık sık okurlarıyla paylaşan Sesonline.net; şimdi de yaşamsal önemdeki iklim konusunu ve bu önemli zirveye ilişkin bir değerlendirmeyi sizlerle paylaşıyor. Arife Köse, Kopenhag İklim Zirvesi'ni izleyen Yeşiller Partisi MYK üyesi Ümit Şahin'le konuştu....] DEVAMI İÇİN YUKARDAKİ LİNK İ TIKLAYABİLİRSİNİZ.

Wednesday, 2 December 2009

KÜRESEL ISINMA AMAZONLAR’I VURACAK, DÜNYADA SICAKLIK 2 DERECE DAHA ARTARSA KRİTİK EŞİK AŞILACAK.
Brezilya Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan Çevre Bakanlığı'nın yayımladığı rapor Brezilya'da 2100'e dek sıcaklığın ortalama 4 derece artabileceğini ortaya koydu.En kötümser tahmine göre Amazon bölgesinde sıcaklık 8 derece artabilir, bu da 'bakir ormanın değişimine' neden olabilir.Araştırmacılardan Jose Marengo, 'dünyanın akciğerleri' olarak bilinen Brezilya'daki Amazon yağmur ormanlarına ileride bu benzetmenin yapılamayacağını, küresel ısınmanın sonucu olarak bölgenin karbondioksitin yayıldığı bir bölge durumuna gelebileceğine dikkati çekti.Brezilya'daki diğer bölgelerin de küresel ısınmadan nasibini alabileceğini belirten araştırmacılar, 100 yıl içinde yarı kurak olan kuzeydoğunun kurak duruma gelebileceğini, nüfusun yüzde 25'inin, yani 42 milyon kişinin yaşadığı kıyı bölgelerinde deniz düzeyinin yarım metre artabileceğini vurguladılar.Araştırmaya göre Rio de Janeiro bölgesi de 'en fazla tehdit altında olan' bölgeler arasında bulunuyor.'Kritik eşiğin aşılmasına' 2 derece kaldıDünyanın ortalama sıcaklığının 2 santigrat derece daha artması, 'kritik eşiğin aşılması' anlamına gelecek. 'Missouri Botanical Garden' Başkanı Peter H. Raven ve Michigan Üniversitesi'nden çevrebilimci Rosina Bierbaum'un başkanlığını yaptığı bir BM paneli tarafından hazırlanan rapor için, 11 ülkeden 18 bilim adamı çalışma yaptı.Rapora göre, yeryüzünde ortalama sıcaklık son 100 yıl içinde 0.74 derece arttı. Raporda, küresel ısınmanın yol açacağı sonuçlar, 'deniz seviyesinin yükselmesi, kuraklık ve hastalık alanlarının dağılımı, iklime bağlı doğal afetler, tarımda, ormancılıkta, balıkçılıkta ve ekonominin diğer alanlarında ortaya çıkacak hasar' gibi başlıklarda ele alındı. Tavsiye olarak ise hükümetlerin temiz enerji kaynaklarına yönelik yaptıkları araştırmalara harcanan paraları 10 milyarlarca dolar artırmaları, fosil yakıtlardan uzaklaşmayı teşvik etmeleri, kömürle çalışan termik santrallerin yenilerinin inşaatına izin vermemeleri gerektiği vurgulandı. Raporda BM'nin de on milyonlarca kişiye ulaşabilecek çevre mültecilerine hazır olması gerektiği belirtildi. Karbondioksit yerin 700 metre altına pompalanıyor Alman bilim adamları ise küresel ısınmaya karşı zaman kazanmak amacıyla, karbondioksitin yerin 700 metre altına pompalanarak depolanması üzerinde çalışmalar yapıyor. Bu amaçla Ketzin kentinde sondaj çalışmaları başlatıldı. Proje, AB'nin sağladığı 35 milyon Euro tutarındaki fon ile Ulusal Yerbilim Araştırma Merkezi (GFZ) tarafından yürütülüyor.GFZ Başkanı Rolf Emmermann, hedeflerinin iki yıl içinde 60 bin ton karbondioksiti, yeraltına depolamak olduğunu söyledi. Gazın pompalanmasına, Haziran ayı ortalarında başlanması planlanıyor.Emmermann, yeraltına karbondioksit depolanmasının kısa dönemli bir çözüm olacağını, ancak bu yöntemin atmosfere karbondioksit salımını azaltacak alternatif enerji kaynakları geliştirilinceye kadar insanlığa zaman kazandırabileceğini kaydetti.Karbondioksitin, yeraltında gözenekli kaya katmanlarında bulunan tuzlu çözeltilere depolanması amaçlanıyor. Yapılacak ilk denemelerle, pompalanacak gazın yer altındaki dağılımının nasıl şekilleneceği ve uzun süreli olarak burada durup durmayacağı test edilecek. NASA iklim uzmanı: ''Termik santral inşaatlarını askıya alalım''ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) önde gelen iklim uzmanı James Hansen, gezegenin ısınmasına yol açan karbondioksit gazının atmosfere karışmasını önlemek amacıyla termik santral inşaatlarının askıya alınmasını tavsiye etti.Washington'da bir toplantıda konuşan iklim uzmanı, ''8-10 yıl içinde karbondioksit emisyonunu önleyecek teknolojiler geliştirilene kadar termik santrallerin inşaatına ara vermeliyiz'' dedi.Gezegenin mutlaka muhafaza edilmesi gerektiğini vurgulayan Hansen, atmosfere daha fazla karbon gazı bırakılırsa 10 yıla kadar iklimin değişmesinin kaçınılmaz hale geleceğini ve sıcaklığın artmaya devam ederek yeryüzünü bambaşka bir yere çevireceğini anlatarak uyarıda bulundu.Amerikalı uzmana göre, iklim ısınınca kutuplarda buzul kalmayacak ve denizler uzun vadede yüz yıl içinde 5-6 metre yükselebilecek.ABD Enerji Bakanlığı, 96 milyona yakın konutun elektrik ihtiyacını karşılamak için 10 yıl içinde kömürle çalışan 159 elektrik santralı inşa etmeyi planlıyor.ABD'deki kömür rezervleri, en az 250 yıl sonra tükenecek.Kömür, gaz ve petrol gibi fosil yakıtlarının yanmasıyla ortaya çıkan karbondioksit, iklimin ısınmasının en büyük sebebi sayılıyor.

The Prince’s Rainforest Project